In Time
Bu filmi Ayhan Hoca'nın hard-diskinden almıştım, iyiki de almışım diyorum. "Time is money"den yola çıkılarak yapıldığını düşündüğüm filmde para kavramı yerini zaman almış. "Yani ne kadar zamanın varsa o kadar yaşıyorsun." Tüm ödemeler de böyle. Mesela bir kahvenin bedeli ömründen gidecek "4 dakika" . Ve sonsuza kadar yaşayacakmış gibi gözüken elit tabaka, halkın yaşamını sömürerek varlığını sürdürüyor. Halk ise bir gün daha fazla yaşayabilmek için sürekli çalışıyor. Filmde "kapitalizmin eleştirisi", bir varoş çocukla (Justin Timberlake) zengin kızın (Mamma Mia, Juliet'e Mektuplar, Sevgili John'dan tanıdığımız Amanda Seyfried) aşkı etrafında örülerek yapılmış. Ama bu sistem eleştirisi odağından çıkıp da düşünmeden edemiyorsun. Yaşamak için bizim ne kadar vaktimiz var? Ekrana bakarken harcadığımız 5 dakikayı, ölesiye çalışarak geri getirebilecek miyiz? Korkarım hayır. Ve saat geriye doğru işlemeye devam ederken, neden bizim hiç acelemiz yok? Bakalım sende hangi düşünceleri uyandıracak :)
Hiç yorum yok: