Kitap Keşfi
Paul Auster’in kış günlüğünü okudum. Sana da söylemek istedim, öyle çok derin değil ama hoş zaman geçirebileceğin bir kitap. Kitaptaki iki yer beni
etkiledi. Onlar da şunlardı:
“iş işten geçmeden konuş şimdi ve söyleyecek
başka hiçbir şey kalmayıncaya kadar da konuşabilmek umudunu taşı. Ne de olsa
zaman azalıyor.” Adam günlüğüne soluk
almanın fenomenolojisi demiş=)
“bu sabah, yatak odasına donuk, grimsi ışık süzdüren bir başka ocak ayı şafağının loşluğunda uyanıyorsun; karının yüzü sana dönük, gözleri kapalı, mışıl mışıl uyuyor, yorganı boynuna kadar çekmiş, görünen tek yeri başı ve sen onunla ilk yatışından 30 yıl sonra, aynı çatının altında, aynı yatakta 30 yıl birlikte yaşadıktan sonra karının hala ne kadar güzel olduğuna, ne kadar genç göründüğüne şaşırıyorsun.Bugün kar daha çok yağıyor, sen yataktan kalkıp pencereye giderken arka bahçedeki ağaçların dalları bembayaz oluyordu."
“bu sabah, yatak odasına donuk, grimsi ışık süzdüren bir başka ocak ayı şafağının loşluğunda uyanıyorsun; karının yüzü sana dönük, gözleri kapalı, mışıl mışıl uyuyor, yorganı boynuna kadar çekmiş, görünen tek yeri başı ve sen onunla ilk yatışından 30 yıl sonra, aynı çatının altında, aynı yatakta 30 yıl birlikte yaşadıktan sonra karının hala ne kadar güzel olduğuna, ne kadar genç göründüğüne şaşırıyorsun.Bugün kar daha çok yağıyor, sen yataktan kalkıp pencereye giderken arka bahçedeki ağaçların dalları bembayaz oluyordu."
Hiç yorum yok: